Projemiz, çiftçilerin sürdürülebilirlik istedikleri ve bunu başarmak için teşvik edildikleri önermesine dayanmaktadır. Ekolojik ve ekonomik olarak sorumlu bir şekilde yapılmadığı sürece hiçbir çiftçilik faaliyeti uzun vadede sürdürülebilir olmayacaktır. İklim değişikliği, Güney Afrika'nın batı bölgelerinde kuraklık sıklığının artmasının yanı sıra kuraklığın şiddetinin de artmasına neden olmuştur. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak stoklama oranları etkili bir şekilde düşmektedir ve bu da çiftçilerin hayatta kalabilmek için gelirlerini çeşitlendirmeleri ihtiyacını doğurmaktadır. Değişimin gerçekleşmemesi biyoçeşitlilik üzerinde yıkıcı bir etki yaratacaktır.
Çiftçileri, otlatmaya ara verme, doğru stoklama oranları ve habitat restorasyon faaliyetleri gibi daha sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimseyerek biyoçeşitliliği korumaya teşvik ediyoruz. Bunlar daha az sayıda ama daha kaliteli hayvan elde edilmesini sağlarken, çiftçi yine de gelir kaybı yaşıyor. Ekoturizm gibi tarım dışı faaliyetlerin benimsenmesi yoluyla çiftçinin bunu telafi etmesine yardımcı oluyoruz.
Çiftçiyle sürekli iletişim halinde olarak, endişelerini dile getirdikçe ele alabiliyor ve çiftçinin ortaklığa aktif katılımını çiftçilik faaliyetlerini iyileştirmek için bir teşvik olarak algılamasını sağlayabiliyoruz.
Bölge, yararlanılabilecek mevcut bir turizm endüstrisine sahiptir. 'Dünyanın ampul başkenti' olarak bilinen bölge iyi bilinmektedir ve uluslararası bir havaalanına nispeten yakındır (arabayla 3,5 saat). Ancak bu sezon yaklaşık 2 ay sürmektedir ve bu proje turizm faaliyetlerini yıl boyunca genişletmeyi amaçlamaktadır.
Turizm geliri elde etmenin bir yolu olarak çiftçinin turizme açık olması gerekmektedir.
Proje, ek gelir elde etmek için acil bir potansiyele sahiptir ve çiftçinin altyapısına ve yeteneklerine uyacak şekilde özel olarak tasarlanabilir.