Taşkın kanalının tasarım ve uygulamasında farklı su seviyeleri dikkate alınmaktadır.
Su seviyesinin nispeten düşük olduğu dönemlerde (5 yıllık seviyenin altında) kanal doğal bir akarsuyu andırır. Küçük bir su akışı çakıl ve taşların arasından akar, bir savak üzerinden geçer, sığ alanlara dağılır ve sonunda sulak alan bitkileri arasında kaybolur. Bu doğal akış, depolanan yağmur suyunun kullanılmasıyla yağmurlu olmayan günlerde bile devam etmektedir.
30 yıllık seviyede kanal, farklı bitki türleri için bir sınır görevi görmektedir. Bu seviyenin üzerinde ağaç ve çalı grupları dikilirken, altında çeşitli Miscanthus türleri yetiştirilmektedir. Bu bitkiler dalgalanan su seviyelerine çok uygundur ve büyük sel akışlarının gücüne karşı koruma sağlar.
50 yıl seviyesinde, parktaki tüm yollar taşkın seviyesinin üzerine yükseltilerek erişilebilir kalmaları ve su altında kalmamaları sağlanmıştır. Kanal boyunca, vatandaşların refahı, konforu ve eğlenmesi için çeşitli olanaklar stratejik olarak yerleştirilmiştir. Bunlar arasında spor salonu, basketbol sahası, oyun alanı ve gölgelikli oturma alanları bulunmaktadır.
Genel olarak, taşkın kanalı alanı ziyaretçiler için keyifli bir deneyim sunacak şekilde tasarlanmış olup, sükunet hissi, rekreasyonel fırsatlar ve doğa ile bir bağlantı sunmaktadır.
Taşkın mühendisleri ve peyzaj mimarları, tasarımın sadece dekorasyondan çok daha fazlasını kapsadığını bilirler. Hem taşkın kontrolünün pratik yönlerini hem de çevrenin genel görsel ve deneyimsel niteliklerini göz önünde bulunduran işlevsel ve estetik açıdan hoş alanlar yaratmak için işbirliği yaparlar.
Peyzaj oluştururken doğayı incelemek gerçekten de değerli bir yaklaşımdır. Doğal ekosistemlerden ilham almak, peyzaj mimarlarının çevreleriyle uyumlu ve ekolojik dengeyi destekleyen alanlar tasarlamalarına yardımcı olabilir. Doğa Temelli Çözümler ve Sünger Kent'in tasarımda çok faydalı olduğunu gördük.