Qubbet al-Hawa North arkeolojik alanında yerel topluluklarla ortaklık
Qubbet al-Hawa North (QHN) alanı, Abu Simbel'den Philae'ye Nubian Anıtları Dünya Mirası mülkünün bir parçası olan Qubbet al-Hawa antik nekropolünün yakınında yer almaktadır. Mısır'daki pek çok alan gibi, 2011 devriminden sonra yerel topluluklar tarafından yağmalanmış ve tahrip edilmiştir.
Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı'na bağlı Asvan ve Nubia Müfettişliği, polis ve Asvan'ın batısındaki bir köyün yaşlıları arasındaki başarılı bir işbirliği çabası, kazılarda yerel köyden gençlerin istihdam edilmesi şartıyla alanın kontrolünün yeniden kazanılmasını sağladı.
2014 yılından bu yana, yerel halk ve yerel zanaatkârlar kazılarda istihdam edildi ve bazıları arkeolojik alanda düzenli çalışanlar haline gelerek beceri ve uzmanlık kazandı. Ayrıca miraslarına karşı büyük bir tutku gösterdiler. Batı Asvan'da kalan yabancı misyonlar kazı sezonları boyunca yerel halktan ev kiralıyor. Bu, köyün ekonomisini geliştirme ve yerel halk için yeni işler yaratma planının bir parçası.
Etkiler
- Bu çabaların yararlanıcıları: kamu sektörü (alan yöneticisi olarak Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Berlin Müzesi'nden Mısır-Alman arkeoloji heyeti ve Asvan ve Nubia müfettişliği; eğitim kurumları (QHN'de çalışan Berlin Müzesi, Jaen Üniversitesi ve Qubbet al-Hawa'da araştırma yapan diğer kurumlar) ve yerel topluluklar (yerel istihdam ve mümkün olduğunda faaliyetlere katılım).
- Yerel topluluklara yeni ekonomik fırsatlar sağlanmıştır. Arkeolojik alanlar, yerel halkın ekonomik ve kalkınma ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olabilir ve zor mali koşulların üstesinden gelmelerine destek olabilir.
- Uzun vadeli amaç, miras alanlarını korumanın önemi konusunda farkındalık yaratmak için yerel topluluklarla ortaklık kurmaya devam etmek ve aynı zamanda onlara arkeolojik alanlara katılım ve kazı ve koruma ekipleriyle yan yana çalışma fırsatları sunmaktır.
- Mısır-Alman misyonu, yerel halkı mirasları ve arkeolojik çalışmalara yaptıkları önemli katkılar konusunda bilinçlendirmek için alan ve müze ziyaretleri düzenlemeye başladı. Bu, güvenin artmasına katkıda bulunmuş ve arkeologlar ile yerel halk arasında daha fazla etkileşim için olumlu bir etki sağlamıştır.