Gunditjmara Geleneksel Sahibi geleneksel hak ve yükümlülükleri

Budj Bim Kültürel Peyzajı, geleneksel Gunditjmara Ülkesi içerisinde yer almaktadır. Bu nedenle, Gunditjmara'nın uzun süredir sahip olduğu haklar, sorumluluklar ve

devam eden geleneksel ve süregelen Gunditjmara bilgi ve uygulamalarına dayalı olarak Ülkeye bakma yükümlülükleri.

Gunditjmara kültürel gelenekleri, bilgi ve uygulamaları Gunditjmara su ürünleri yetiştiriciliğinde kendini göstermektedir; kooyang (yılan balığı) yönetimi, depolanması, hasadı ve bunlarla bağlantılı olarak su akışlarının manipülasyonu, modifikasyonu ve yönetimine ilişkin değişen uygulamalarda kendini göstermektedir. Gunditjmara su ürünleri yetiştiriciliği bilgi ve uygulamaları, Gunditjmara su ürünleri yetiştiriciliğinin geleneksel temsilleri olan gnarraban (kooyang sepetleri) dokumacılığı için ot tedarikini de kapsamaktadır (örneğin, keseli sıçan derisi pelerinler üzerinde üretilen karmaşık tasarımlar), Geleneksel avlanma tekniklerinin (örneğin, kooyang tutmak için tel örgü sepetlerin ve ahşap kasaların kullanılması) ve Gunditjmara su ürünleri yetiştiriciliğinin çağdaş, yaratıcı sanatsal ifadelerinin uyarlanması - hikaye anlatımı, dans, şarkı, el yapımı nesneler ve heykellerde kanıtlanmıştır.

Gunditjmara haklarının savunulması, 1980'lerden itibaren Avustralya hükümetleri tarafından tanınmalarına yol açmıştır - 1987 tarihli Aborjin Toprakları (Condah Gölü ve Framlingham Ormanı) Yas ası (Vic.), Gunditjmara'yı ve haklarını tanıyan ilk yasadır.

Gunditjmara hakları, Avustralya Hükümeti'nin 1993 tarihli Yerli Unvanı Yasası ve Victoria Hükümeti'nin 2006 tarihli Aborjin Mirası Yasası kapsamında tanınmaktadır. Geleneksel ve örfi haklar ve yükümlülükler yönetişim düzenlemeleri aracılığıyla uygulanmaktadır.

  • Toprağın mülkiyeti, geleneksel ve örfi hak ve yükümlülüklerin kullanılmasını güçlendiren kilit bir unsurdur.
  • Gunditjmara kimliğini ve haklarını savunmak, bunların hükümet tarafından tanınması için verilen mücadelede çok önemliydi.
  • Batılı sömürge bağlamında, Gunditjmara hak ve yükümlülüklerinin Ülke'ye kanıtlanması, atalardan kalma bilgi ve uygulamaların varlığını ve kapsamını 'kanıtlamak' ve bunların Batılı terimlerle tanınmasını sağlamak için araştırma toplulukları ve teknolojileriyle etkileşim gerektirmiştir.